Bu internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. İnternet sitesini kullanarak çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz. Çerezler hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.

Çeşitli Kanunlarla İştirak Kazançları İstisnasında Yapılan Değişikliklere İlişkin 23 seri nolu KVK Tebliğinde Yapılan Düzenlemeler

Moore

Sirküler 2024 - 066
 
Çeşitli Kanunlarla İştirak Kazançları İstisnasında Yapılan Değişikliklere İlişkin 23 seri nolu KVK Tebliğinde Yapılan Düzenlemeler

28.09.2024 tarih 32676 sayılı resmi gazetede yayımlanan 23 seri numaralı KVK Genel Tebliği ile 1 seri nolu KVK Genel Tebliğinde yer alan iştirak kazançları istisnalarına ilişkin olarak çeşitli kanunlarla yapılan değişiklikler kapsamında açıklamalar yapılmıştır.
 
İştirak Kazançları İstisnası
 
Tebliğin 2. maddesi ile   girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirlerin istisna kapsamına alınması, fon ve ortaklıkların taşınmaz gelirlerinin dağıtımına ilişkin getirilen yeni şartlar çerçevesinde  1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “5.1. İştirak Kazançları İstisnası” başlıklı bölümü yeniden  düzenlenmiştir.
 
Yapılan düzenlemede; Girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler ve bu fonların katılma paylarının Vergi Usul Kanunu’nun 279. maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançları da kurumlar vergisinden istisna edilen gelirler arasında sayılmış olup, değişikliğe ilişkin 3. bent şu şekildedir.
 
‘’3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları ve söz konusu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler ile bu fonların katılma paylarının Vergi Usul Kanununun  279 uncu maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançları, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.’’
 
Ancak, diğer yatırım fonlarının katılma paylarından ve diğer yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki istisnadan yararlanamayan fon ve ortaklıklardan elde edilenler hariç, kar payları için bu istisnadan yararlanılamayacaktır.
 
Bu maddedeki düzenleme, yalnızca tam mükellefiyete tabi kurumların sermayelerine iştirak edilmesi suretiyle kurumlarca elde edilen (girişim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil) kar payları ile girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri kapsamaktadır. Kar payını alan kurumun tam veya dar mükellefiyete tabi olmasının istisnanın uygulanmasında bir önemi bulunmamaktad1r.
 
Ayrıca yeni düzenlemede 7524 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, 1.1.2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere fon ve ortaklıkların (emeklilik fonları hariç) iştirak kazançları istisnasından yararlanabilmesi için, taşınmaz gelirlerinin %50'sinin dağıtılması şartına yer verilmiştir.
 
Buna göre, kar dağıtımı şartını sağlayan ve söz konusu istisnadan faydalanan bu fon ve ortaklıklardan elde edilen kar payları iştirak kazancı istisnasına konu edilemeyecektir. Kar dağıtımı şartını sağlayamayan ve söz konusu istisnadan faydalanamayan fon ve ortaklıklardan elde edilen kar payları ise iştirak kazancı istisnasına konu edilebilecektir.
 
İstisnadan faydalanamayan fon ve ortaklık kazançlarına ilişkin karın izleyen dönemlerde dağıtıldığı durumlarda da, kar payını elde eden kurum tarafından karın elde edildiği dönemde iştirak kazancı istisnasından yararlanılabilecektir.
 
Örnek 1:
(A) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde, taşınmaz­lardan elde ettiği kazançlarının %50’sini dağıtması nedeniyle, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında istisnadan yararlanmış ve elde ettiği kazanç üzerinden kurumlar vergisi ödememiştir. Söz konusu döneme ait kazanç, 2026 yılı Mayıs ayında ortaklara dağıtılmış ve Ortaklığın hisse senedini elinde bulunduran (B) A.Ş.’ye 1.000.000 TL kar payı ödemesi yapıl­mıştır.


B)  A.Ş. tarafından elde edilen 1.000.000 TL kar payı kurum kazancına dahil edilecek ve söz konusu kazanç Ortaklık bünyesinde istisna nedeniyle kurumlar vergisine tabi tutulma­dığından, iştirak kazançları istisnasından yararlanılamayacaktır.

(C)   A.Ş. tarafından elde edilen 2.000.000 TL kar payı kurum kazancına dahil edilecek ve söz konusu kazanç Ortaklık bünyesinde kurumlar vergisine tabi tutulduğundan, iştirak ka­zançları istisnasından yararlanılabilecektir.

Örnek 2:
(B) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde elde ettiği kazançlar için kar dağıtımı şartını sağlayamadığından 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında istisnadan yararlanamamış ve bu kazanç üzerinden %30 kurumlar vergisi ödemiştir. Söz konusu döneme ait kazanç, 2027 yılında ortaklara dağıtılmış ve Ortaklığın hisse senedini elinde bulunduran (C) A.Ş.’ye 2.000.000 TL kar payı ödemesi yapılmıştır
.
 
Yatırım fon ve ortaklıkları, taşınmazlardan elde etmiş olduğu kazancının %50’sini ortaklarına kar payı olarak dağıtması durumunda, Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmüne göre istisnadan yararlanabilmekte olup, taşınmazlardan elde etmiş oldukları kazanç üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 32/C maddesine göre asgari kurumlar vergisi ödemeleri gerekmektedir.

Yatırım fon ve ortaklıklarından kar payı elde eden kurumlar vergisi mükelleflerinin, kar payı dağıtımına esas kazançları, fon ve ortaklık bünyesinde genel kurumlar vergisi oranında kurumlar vergisine tabi tutulmadığı için, elde ettikleri kar payının tamamını iştirak kazançları istisnasına konu etmeleri mümkün değildir.

Ancak, yatırım fon ve ortaklıkları tarafından ödenen asgari kurumlar vergisinden, kurumlar vergisi mükelleflerinin elde ettiği kar payına isabet eden kısmının tabi olunan kurumlar vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanan kazanç kısmı için iştirak kazancı istisnasından faydalanılması mümkündür.
 
Örnek 3:
(C) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde elde ettiği kazancı için Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında istisnadan ya­rarlanmıştır. Ortaklık bu dönemde taşınmazlardan elde etmiş olduğu 5.000.000 TL kazanç üze­rinden %10 oranında 500.000 TL asgari kurumlar vergisi ödemiştir. Ayrıca, Ortaklık taşınmaz gelirlerinin %50’sini ortaklarına dağıtmıştır.


(D)  Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ’nin ortağı (D) A.Ş., bu Ortaklıktan 1.000.000 TL kar payı elde etmiştir.

Bu durumda (D) A.Ş., [(asgari vergi oranı/tabi olunan kurumlar vergisi oranı) x kar payı geliri] [(10/25)x1.000.000=] 400.000 TL kar payı gelirini iştirak kazançları istisnasına konu edebilecektir. ”
 
Fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna
 
Yukarıda belirtilen düzenlemeye paralel olarak Tebliğin 4. Maddesi ile  "5.5. Türkiye’de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna" başlıklı bölümünün sonuna paragraf ekleyerek ilave düzenleme yapılmıştır.
 
“1/1/2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 7524 sayılı Ka­nunun 32 nci maddesiyle yapılan değişiklikle bu istisnadan faydalanılabilmesi için, fon ve or­taklıkların (emeklilik yatırım fonları hariç) sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri ka­zançların en az %50’sinin, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyanname­sinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar kar payı olarak dağıtılması şarttır. Bu süre içerisinde belirtilen orana kadar karın ortaklara dağıtılmaması durumunda, istisnadan faydalanılması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılacaktır.
 
Tebliğde Yatırım fon ve ortaklıklarının, ticari mal niteliğinde olanlar dahil sahip oldukları taşın­mazlardan elde ettikleri kazançlar şu şekilde belirlenmiştir.
  • taşınmaz alım satım kazançları,
  • kira gelirleri,
  • taşınmaza dayalı hakların devir ve temlikinden elde edilen kazançlar,
  • taşınmaz inşaat projelerinden elde edilen gelirler,
  • taşınmaz işletme gelirleri gibi doğrudan taşınmazlardan elde ettikleri kazançla­r
Kar dağıtımına konu kazanç, bahse konu taşınmazlardan elde edilen kazançlara yönelik olup bu gelirler dışındaki kazançların dağıtım zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak kar dağıtım şartı sağlanmadığında, taşınmaz gelirleri dahil tüm gelirler istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Kazancın öngörülen süreden sonra dağıtıldığı durumlarda anılan istisnadan yararlanılamayacaktır.

Faaliyet alanı gereği portföyüne veya aktifine taşınmaz dahil edemeyen ve inşaat projeleri yapamayan fon ve ortaklıkların bahse konu gelirleri bulunmayacağından, bu fon ve ortaklıklar için kar dağıtımı şartının aranmayacağı tabiidir.

Dağıtılması gereken kazancın tespitinde, kurumların Türk Ticaret Kanunu uyarınca ayırması zorunlu olan kanuni yedek akçeler dikkate alınabilecek ve taşınmaz gelirlerine isabet eden kanuni yedek akçe tutarı düşüldükten sonraki kazancın %50’si dağıtıma konu edilecektir.
 
Fon ve ortaklıklar 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutmakta, ancak anılan Kanunun geçici 33 üncü maddesi hükmü uyarınca, 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar veya zararları kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alamamaktadır. Ancak dönem karı, enflasyon düzeltmesi sonucuna göre belirlenmektedir.
Bu bağlamda, söz konusu dönemlerde dağıtılması gereken kazancın tespitinde, enflas­yon düzeltmesi sonucu bulunan kazancın dikkate alınması gerekmektedir.
 
Örnek:
(D) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 yılında menkul kıymet gelirle­rinden 10.000.000 TL, aktifine kayıtlı taşınmazlardan elde ettiği; taşınmaz satış kazancı 30.000.000 TL, taşınmaz kira geliri 10.000.000 TL, olmak üzere toplamda 50.000.000 TL ka­zanç elde etmiştir. Bu durumda (D) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’nin, aktifine kayıtlı taşınmazlardan elde etmiş olduğu 40.000.000 TL kazancın %50’si olan 20.000.000 TL’yi, 2025 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar kar payı olarak ortaklarına dağıtması şart olup, söz konusu tutarı dağıtması halinde 50.000.000 TL ortaklık kazancının tamamı 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilecektir. (Kar dağıtımına konu edilecek tutarın tespitinde kanuni yedek akçeler ihmal edilmiştir.)

 
Belirtilen sürede kar dağıtımı şartının sağlanmaması durumunda ise (D) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., 2025 hesap döneminde elde etmiş olduğu toplam 50.000.000 TL ka­zancının tamamı için istisnadan yararlanamayacaktır.
 
Bu durumda, 2025 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan; faydalanılmaması halinde yapılması gereken bir işlem olmayacak, faydalanılması halinde ise zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi dairesince vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle tarh edilecek ve gecikme faizi uygulanmak suretiyle tahsil edilecektir.”
 
Yurt Dışı İştirakin Ödenmiş Sermayesinin En Az %50’sine Sahip Olunması Durumunda İstisna Uygulaması
 
Tebliğin 3. Maddesi ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 5.2.2. başlığından sonra gelmek üzere ‘’ 5. 2.3. Yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması durumunda istisna uygulaması’’ başlığı ilave edilmiştir.
 
Bilindiği üzere 7491 sayılı Kanun ile yapılan KVK’nun 5/1-b maddesinde yapılan değişiklikle, yurt dışında yerleşik anonim veya limited şirketlerin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olan ve elde ettiği kazancı (elde edilen hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar ) Türkiye’ye transfer eden kurumlar, bu kazançlarının %50’sini kurumlar vergisinden istisna  edebilecektir.
 
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için;
  • İştirak edilen şirketin yurt dışında mukim anonim veya limited şirket statüsünde olması,
  • İştirak edilen şirketin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması,
  • Kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi,şarttır. İstisnadan faydalanılabilmesi için başkaca bir şart aranmayacaktır.
İstisna uygulamasına yönelik ödenmiş sermayenin en az %50’sine sahip olma şartı açısından, iştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla geçerli olan oran dikkate alınacaktır.

Söz konusu kazançların elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmeyen kısmı için anılan istisnadan yararlanılamayacaktır.
 
Örnek:
(T) A.Ş., yurt dışında bulunan limited şirket statüsündeki (D) GmbH şirketine, ödenmiş sermayesinin %70’ine sahip olmak suretiyle 28/11/2022 tarihinde iştirak etmiş ve söz konusu şirketten 30/6/2023 tarihinde 30.000 Avro kar payı geliri elde etmiştir. Elde edilen kar payı mükellef kurum tarafından 5/12/2023 tarihinde Türkiye’ye transfer edilmiştir. Kazancın elde edildiği hesap dönemi itibarıyla (D) GmbH’nin bulunduğu ülkede gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi yükü oranı %5’tir.


Buna göre, (T) A.Ş.’nin, ödenmiş sermayesinin %50’sinden fazlasına sahip olduğu yurt dışı mukimi kurumdan elde ettiği iştirak kazancı, 2023 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihten önce Türkiye’ye transfer edildiğinden söz konusu kazancın yarısı kurumlar vergisinden istisna olacaktır.
 
Tebliğde, iştirak edilen yurt dışı mukim kurumlardan elde edilen iştirak kazançları dolayısıyla yurt dışında ödenen ve istisna kazanca tekabül eden kurumlar vergisi ve benzeri vergiler, Türkiye’deki kazançlar üzerinden tarh olunan kurumlar vergisinden mahsup edilemeyeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, istisna kapsamında değerlendirilmeyen iştirak kazancının %50’lik kısmı için yurt dışında ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergiler ise ilgili hesap döneminin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.
 
İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderlerinin kurum kazancından indirilmesi
 
Tebliğin 7. maddesi ile 7440 sayılı Kanun’la, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişikliğe ilişkin olarak,  1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 5.17. Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara isabet eden giderlerin diğer kazançlardan indirilememesi” bölümüne ilave yapılmıştır.
 
Maddede yapılan değişikliğe göre: iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri, Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında yapılan devir işlemleri sonrasına isabet edenler de dâhil olmak üzere, kurum kazancından indirilebilecektir.
 
Değişiklik gerekçesinde, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi kapsamında, iştirak eden şirketin iştirak ettiği şirketi veya iştirak edilen şirketin iştirak eden şirketi devraldığı durumlarda, iştirak hissesi ve pay alımı dolayısıyla yapılan ve devir sonrasına tekabül eden fi­nansman giderlerinin devralan şirkette indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir.
 
Buna göre Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında;
  • iştirak eden şirketin iştirak ettiği şirketi veya
  • iştirak edilen şirketin iştirak eden şirketi devraldığı durumlarda, iştirak hissesi ve pay alımı dolayısıyla yapılan, devir sonrasına tekabül eden ve 1/1/2023 sonrası ortaya çıkan finansman giderlerinin, devralan şirkette indirim konusu yapılması mümkün olacaktır.
 
Örnek 4:
(A)A.Ş., (B)A.Ş.’nin hisselerini 17/3/2020 tarihinde 5 yıl vadeli banka kre­disi kullanarak satın almıştır. 10/2/2021 tarihinde (A) A.Ş., 5520 sayılı Kanunun 19 uncu mad­desi kapsamında (B) A.Ş.’yi devralmıştır.


Bu durumda (A) A.Ş., 1/1/2023 tarihinden itibaren oluşan, banka kredisi kaynaklı fi­nansman giderlerini kurum kazancının tespitinde dikkate alabilecektir.

Örnek 5:
(D) A.Ş., (E) A.Ş.’nin hisselerini 2/4/2019 tarihinde 7 yıl vadeli banka kredisi kullanarak satın almıştır. 3/7/2022 tarihinde (E) A.Ş., 5520 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında (D) A.Ş.’yi devralmıştır.


Bu durumda (E) A.Ş., 1/1/2023 tarihinden itibaren oluşan, banka kredisi kaynaklı fi­nansman giderlerini kurum kazancının tespitinde dikkate alabilecektir.

Diğer taraftan, söz konusu örneklerde açıklandığı şekilde devir tarihi ile 31/12/2022 tarihi arasında oluşan finansman giderlerinin ise devir alan şirketlerce kurum kazancının tes­pitinde gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir. İndirim konusu yapılabilecek gider tutarının tespitinde finansman gider kısıtlamasına ilişkin hükümlerin de ayrıca dikkate alınması gerek­mektedir.”

Saygılarımızla